Bu bölümde, Al-i İmran suresinin 187-192. ayetlerine dair tefsir sunuyoruz. Tefsirimiz, İslam dünyasında yüksek bir itibara sahip olan "Mefatih ul-Gayb" eserine dayanmaktadır.

Ayrıca, 185. ayette geçen "her nefis ölümü tadacaktır" ifadesine de derinlemesine bir açıklama getiriyoruz.

Bu bölümde, Kitap ehlinin Allah'a verdikleri sözleri tutmamalarının ve bunun doğurduğu sonuçların yanı sıra, Allah'ın her şey üzerindeki mutlak kudreti ele alınıyor. Ayrıca, selim akıl sahibi müminlerin ("ulul elbeb") bazı dualarının anlamı da detaylı bir şekilde tartışılıyor.

Bu bölümde ayrıca, tefekkür olmadan Allah'ı sadece zikirle nasıl anlayabileceğimiz konusunu tartışıyoruz. Zikir ve tefekkürün müminlerin manevi hayatındaki önemi ve bu iki kavramın birbirini nasıl tamamladığı üzerinde duruyoruz.

0:00 Giriş
01:37 "Her nefis ölümü tadacaktır" (Al-i İmran:185) cümlesinin açıklaması
10:02 Al-i İmran 187: Kitap ehlinden söz alındığı ve onların bu sözü yerine getirmemelerinin sonuçları
14:24 Al-i İmran 188-189: Kötülükler ve Allah'ın her şey üzerindeki mutlak kudreti
17:37 Al-i İmran 190: Selim akıl sahiplerinin durumu
25:46 Al-i İmran 191: Tefekkür edenlerin ve Allah'ı zikredenlerin durumu
36:53 Al-i İmran 192: Cehennem azabından korunma duası
38:57 Tefekkür olmadan, Allah'ı sadece zikirle nasıl anlayabiliriz?