Zekâsına, hayata bakışına ve yaklaşımına çok büyük saygı duyduğum, yürekten sevdiğim ve kariyerine bu kadar yakından tanık olmaktan onur duyduğum sevgili dostum Deniz Göktaş ile bu bölümde Başka Bir Hayat Var’ın sezon finalini yapıyoruz. Bir Deniz’le başlayıp başka bir Deniz’le bitirdiğimiz bu sezonda tüm öğrendiklerimi bir nevi özetliyor, Deniz’in perspektifini birlikte eşeliyoruz ve o soruya belki de sezonun en düşündürücü cevabını alıyoruz. Belki artık hepimizin kendine sorma zamanı gelmiştir, o halde ikinci sezonda daha derin konuşabilmek üzere soralım: Gerçekten başka bir hayat var mı? / Editing: Emre Ceylan

Not: Sezon boyunca İstanbul kayıtlarımıza ev sahipliği yapan TuzBiber ekibine ve Alican Göktuğ’a teşekkür ederiz.

Ortak tutkumuz tiyatro üzerinden oyun oynamayı, üretmeyi ve paylaşmayı konuştuğumuz bu bölümde, canım dostum Erdem Kaynarca ile ODTÜ Oyuncuları’nda amatör tiyatroyla başlayıp “Yaz Dizisi Adam” olmaya giden kariyer yolculuğunu masaya yatırıyoruz. Arzunun kendisini anlamaya çalışırken, hayatı yaşamaya belki de başka bir perspektiften yaklaşabileceğimizi keşfediyoruz. / Editing: Emre Ceylan

Üç haftalık kısa bir aranın sonunda, hepimiz yavaş yavaş kendi hayatlarımıza dönerken kaydettiğimiz bu bölümde, Ankara’da caz müziğin iki bebeği sevgili Meriç Çalışan ve Yunus Muti’yle müziğin ve cazın sokaktaki, insandaki ve akademideki durumunu konuşuyoruz. Müziği deneyimlemek, öğrenmek ve öğretmek üzerine tartışırken merkeze bir tanımı alıyoruz: “Ahzuita, Eski Türkçede alışveriş demektir.” / Editing: Emre Ceylan

Bu bölümün konukları, ODTÜ’nün ve Yüzüncü Yıl Evleri’nin nazik kahramanları, Boş Sahne’nin güzel insanları Semih Ali Aksoy ve Gamze Karaca ile ortak tutkumuz tiyatro üzerinden beni hep olduğu gibi yine çok geliştiren bir sohbete giriyoruz. Barselona’dan neden döndüklerinden, tutkulardan, başka bir hayat olasılığından ve Nietzsche’den konuşuyor, birlikte nasıl çiçek büyüteceğimizi tartışıyoruz. / Editing: Emre Ceylan

Çiğdem’deki evime döndüğümüz bu bölümde, yakın zamanda tam da hayatını değiştirme adımını atmaya başladığı sırada tanıştığım Muhsin Doğan ile akademi, beyaz yaka hayatı, çalışıyorken tutkulara zaman yaratabilme gibi konuları konuşuyoruz. Muhsin’i döngüden çıkmaya iten süreci ve döngüden çıkabilmek için neler yapılabileceğini, kendi yaşam alanını yaratmak için önce kendi düşünce alanını yaratmak çerçevesinde tartışıyoruz. / Editing: Emre Ceylan

Kaş’ta, bu seriye ilham olan yerde kaydettiğimiz bu bölümde, seriye ilham veren müthiş dostlarım Can Aydöner ve Ela Tadı Aydöner’le, elleriyle kurmuş oldukları vegan, glütensiz ve şekersiz yemek atölyesi Lifebox üzerinden birey olmayı, kendi alanını yaratmayı ve vazgeçmekten korkmamayı konuşuyoruz. Bebeklerimin adım adım kendilerini bulması ve gerçekleştirmesi, yaşamayı seçtikleri hayat ile bu hayat için yaptıkları, dilerim bana ilham olduğu gibi dinleyenlere de bir şekilde dokunur. / Editing: Emre Ceylan

Bu seriye ve bana ilham veren canımın içi Selin Uzun’a sevgilerimle kocaman teşekkürler.

Kendi serimde misafir olduğum bu bölümde, sevgili Aksel Gürel ve Enes Uysal ile TuzBiber üzerinden komediye dair tutkularının temelini ve Türkiye’de mizah yapmanın hissiyatını konuşuyoruz. İkiliyle birlikte seri katil olmanın ön koşullarından, dünyaya hükmetmenin ilk adımına uzanan güzel bir yolculuğa çıkıyoruz. / Editing: Emre Ceylan

TuzBiber şovlarını ve prodüksiyonlarını takip etmek için: https://tuzbiberstandup.com

Canım dostum “müzikal ve multidisipliner işleriyle tanınan” Erdem Topsakal’ı konuk aldığım bu bölümde, üretimin her alanına bambaşka açılardan bakabilmiş olan Erdem’in kendini ifade ediş biçimini ve kendisiyle yaptığı anlaşmaları, gözümün bebeği Yok Öyle Kararlı Şeyler üzerinden konuşuyoruz. / Editing: Emre Ceylan