Hristiyanlık  Por  arte de portada

Hristiyanlık

De: Hristiyanlık by Tiranus
  • Resumen

  • İsa Mesih'in Müjdesini ve öğretilerini arayan ve merak eden herkesle paylaşmak için buradayız.
    © 2023
    Más Menos
activate_primeday_promo_in_buybox_DT
Episodios
  • Havari Yakup ve Taday
    Jul 16 2024

    İsa'nın havarilerinden olan Havari Yakup ve Yahuda (Taday) hakkında çok az bilgiye sahibiz. İsimlerinin o dönem yaygın olduğu düşünülürken, hayatları ve hizmetleriyle ilgili kesin bilgilere ulaşmak zordur. İsa'nın yakınları olduğu ve hatta kardeşleri olarak bile anıldıkları söylense de, kesinlik kazanmamıştır. İsa'nın hizmetine tanıklık etmişlerdir. Alfay Oğlu Yakup'un, İsa'nın kardeşi olarak bilinen Yakup ile aynı kişi olabileceği iddia edilse de, bunu doğrulayacak kesin bir kanıt yoktur. Her iki havari de İsa'nın ölümünden sonra şehit edildiği düşünülmektedir. Ayrıca Yahuda'nın, çoğu geleneklere göre İncil'de bulunan kısa bir mektubun yazarı olarak da bilinir. O dönemde oldukça yaygın olan isimlerden biri olduğu için kesin olarak hangi Yahuda olduğunu belirlemek zordur. İran'da Tanrı sözünü vaaz ettiği için şehit edilmiştir.

    Más Menos
    4 m
  • Havari Tomas (Şüpheci Tomas)
    Jul 13 2024

    İsa’nın havarilerinden Elçi Tomas, daha çok bilinen adıyla da Şüpheci Tomas bugünkü programımızın konusu. Bu elçi bazı şeylere inanmayı zor buluyordu bundan dolayı şüpheci olarak anılır. Fakat İsa'ya inanıyordu, çok cesur ve gerçekten sadıktı. İsa’nın meşhur Yol, Gerçek ve Yaşam Ben’im dediği ayet, Tomas ile konuşması sırasında söylenmiştir. Tomas, her ne kadar Mesih’i sevse ve izlese de şüpheciliği peşini bırakmamıştır ve İsa dirildikten sonra öğrencilerine göründüğü sırada Tomas orada değildi bu şansı kaçırdı. Arkadaşları ona ‘‘Biz Rab’bi gördük’’ dediklerinde ‘‘O'nun ellerinde çivilerin izini görmedikçe, çivilerin izine parmağımla dokunmadıkça ve elimi böğrüne sokmadıkça inanmam’’ dedi. Kendisi Sorgulayıcıydı ve kanıtlar görmek isteyen bir öğrenciydi. Bu olaydan 8 gün sonra öğrenciler evde birlikteyken İsa ortalarında belirdi ve tam olarak Tomas’ın istediği fırsatı ona verdi. Tomas’a dönerek parmağını uzat dedi. Ellerini uzatıp böğrüne koymasını istedi. İsa’yı kendi gözleriyle gördükten sonra ve muhtemelen de elleriyle yaralarına dokunduktan sonra Tomas şunu ilan etti; Rab’bim ve Tanrım!. Bu büyük şüphesi artık büyük bir imana dönüşmüştü. İsa ise Kutsal kitapta belki de imanla ilgili en güçlü bildiride bulundu ve dedi ki görmeden iman edene ne mutlu. Görmemiş ama iman etmiş olanlara ne mutlu! Tomas’ın bu şüphecilik anı, kendisinin Şüpheci Tomas olarak bilinmesine, bu lakabı almasına sebep oldu. Bir şeye inanmadan önce kanıta ihtiyaç duyan herkes için değerli bir örnektir bu öğrenci. Tomas’la ilgili en çok bilmemiz gereken durum da budur. Bu karşılaşma dışında İncil’de önemli denebilecek başka bir şeyle karşılaşmıyoruz onunla ilgili. Kutsal Kitap bize bu öğrenciyle ilgili çok az şey söylese de, Tomas’ın dirilişe inanma konusundaki temkinli yaklaşımı ve kanıta dayalı iman anlayışı kendisinden yıllar sonra ortaya çıkan protestan inancındaki Sola Fide, yani yalnızca iman öğretisinin temelini de atmıştır diyebiliriz. Tomas 2000 yıl önce yaşamış olsa da, bugün 2000 yıl sonra görmemiş fakat iman etmiş olan günümüz Hristiyanları için değerli bir emsal teşkil ediyor. İncil’in bu öğrenciye verdiği esas isim aslında Aramice ‘ikiz’ anlamına gelen isimdir. Yani Tomas, İkiz diye bilinir ve öyle geçer orijinal İncil kayıtlarında. Kendisinin ölümüyle ilgili kilise tarihinde diğer havarilerle ilgili olmadığı kadar çok net bir aktarım mevcuttur. 3 Temmuz’da Hindistan’da mızrakla öldürülmüş olan Aziz Tomas diye net bir aktarım günümüze kadar ulaşmıştır. Kendisi Kilise kurmak için yaptığı misyonerlik gezilerinden biri sırasında Hindistan'da bir mızrakla öldürüldü. Kilise tarihi ve geleneğinde aktarılan başka bir şey yoktur ölümüyle ilgili. Sonuç olarak bizler de görmeden iman etmenin değerini tekrar hatırlıyoruz ve Tomas’ın hayatına bu değerli dersi öğrenerek bakıyoruz.

    Más Menos
    4 m
  • Havari Matta (Levi)
    Jul 10 2024

    Matta Yeni Antlaşma’nın ilk bölümünün yazarıdır. Aynı zamanda Levi ismiyle de bilinir. İsa’nın hayatını aktarırken Mesih’in soyağacında özellikle insan doğasına ve kökenine vurgu yapar. Roma için çalışan bir vergi görevlisiydi. Yahudiler tarafından en çok dışlanan ve iftiralara uğrayan mesleklerden biriydi. Bu nedenle pek sevildiği söylenemez çünkü kendi halkından, onları sömürge altına alan insanlar adına para toplayıp Romalılara aktarıyordu. Çoğu insan, dürüst olmadıkları ve çok fazla para aldıkları için vergi görevlilerinden hoşlanmıyordu. Bu bile Matta’nın kendisini siyasi olarak bir hain gibi hissetmesine yeterli bir sebepti. Mesleği, halkı için Roma işgalinin bir simgesiydi. Daha da kötüsü vergi görevlileri, halkın Sezara olan borçlarını olduğundan daha da fazla göstererek haksız bir şekilde toplardı. Bu konuda kimsenin bir itirazı yahut yapabileceği bir şey yoktu. Sonuç olarak vergi görevlileri, en kötü günahkâr örneği olarak görünen fahişelerle aynı kesedeydi. Fakat tüm bunlara rağmen İsa bu adama “Beni takip et, ardımdan gel” dedi ve Matta kalkıp hemen onu takip etti. Matta belki adaletli biri değildi ama İsa bu adamı seçti ve sonrada tamamen farklı bir insan haline getirdi. Tüm bu şeylere baktığımızda, İsa’nın Matta’yı öğrenci olarak seçmesi, kendisini takip etmesini istemesi çok büyük bir olaydı. Bu bize ilginç bir tablo sunuyor. Matta’nın, diğer bir adıyla Levi’nin, İsa’nın en yakın takipçisi olan 12 Havarinin arasına dahil edilmesi, Tanrı’nın amaçlarını gerçekleştirmek için her kesimden ve türden insanla, hatta bazen bu olmaz diye düşünebileceğimiz kişilerle bile nasıl bir ilişki kurduğunu gözler önüne serer. Belki de Matta dinden dahi dışlanan birisiydi Oysa İsa aracılığıyla gelen bu büyük inançta, en büyük önder ve din adamlarından birine dönüşecekti. Tanrı değiştirdi mi böylesine radikal bir şekilde değiştiriyor insan hayatını. İsa Matta’yı çağırdıktan hemen sonra Matta’nın evinde akşam yemeği yediler. İncil’de okuduğumuz üzere birçok vergi görevlisi ve günahkâr gelip İsa’yla ve öğrencileriyle birlikte yemek yediler. Her zaman İsa’yı tuzağa düşürmek için uğraşan din görevlileri ve ferisiler için bu oldukça rahatsız ediciydi. Bu olayı gördüklerinde hemen İsa’nın öğrencilerine yaklaştılar ve ‘Sizin Öğretmeniniz neden vergi görevlileri ve günahkârlarla birlikte yemek yiyor?’ diye sordular. İsa bunu duyunca onlara şöyle dedi; ‘Sağlamların değil, hastaların hekime ihtiyacı var. Gidin de, ben kurban değil, merhamet isterim sözünün anlamını öğrenin çünkü ben doğru kişileri değil, günahkârları çağırmaya geldim.’ Ferisilere göre bu, İsa’nın en kötünün bile en kötüsü olan kişilerle takıldığının göstergesiydi. Dolayısıyla İsa’yı da çok kötü olarak görüyorlardı. Bildikleri ya da bildiklerini düşündükleri tüm dini anlayışı ve görüşü ayaklar altına almıştı İsa. Ferisilere göre onlarla oturan İsa da tıpkı onlar gibi yoldan sapmıştı. Tüm bu arka plan içerisinde İsa’nın Matta’yı öğrencilerin arasına dahil etmesi çok çok değerli ve büyük bir göstergeydi. Bununla İsa şunu demiş oluyordu; Hiç kimsenin, hatta ve hatta en islah edilemez görünen kişilerin ve toplumların bile Tanr

    Más Menos
    5 m

Lo que los oyentes dicen sobre Hristiyanlık

Calificaciones medias de los clientes

Reseñas - Selecciona las pestañas a continuación para cambiar el origen de las reseñas.