Bazen boyumuzdan büyük işlere kalkışmaktır empati yapmak. Çünkü oksijen bile, su bile haddinden fazla olduğunda zarar verir. 

Sevdiğimizi düşünürken, sevenlerimizi ihmal etmek haksızlık değil mi peki? 

Bugün tesadüfen geçmişte narsist olduğunu farketmediğim bir narsist ile tanıştım. Hayatın gerçekten tesadüflerden ibaret olduğunu bir kez daha gördüm. Aslında bazı hikayeler, her ne kadar yaşanırken acı versede, bir süre sonra o hikayelere dönüp baktığınızda ne kadar şanslı olduğunuzu farkediyorsunuz.

Hele ki, o hikayede kahramanlardan biri narsist ise.

 Özkan Uğur ANISINA Günler günlerin ardından
Seni unutmak mecburiyetindeyim
Seni sevmeler cumhuriyetindeGözyaşlarım
Gözyaşlarııım
Kafiye olsun diye değil

Özleye özleye
Kavuştuk birbirimize
Birbirimize vitaminler moraller verdikİçimizdeki şeytanlara
Zülfikarlarla saldırdık
Gözyaşlarımızı bitti mi sandın..

Kötü nedir? TDK’nın söylediklerinin arasında en çok dikkatimi çeken tanım; kişiyi ve toplumu olumsuz etkileyen davranışlar ve olaylar diye ayırması oldu. Daha bir çok başlık altında ‘kötü’yü tanımlamış ama sanırım bizler ağzımızdan ‘kötü’ kelimesi çıkarken en çok da bizi olumsuz etkileyen ‘kötü’den bahsediyoruz.
Peki o zaman ‘kötü’ üzerine konuşalım mı?

Evrim Ağacı der ki; Aşk da dahil olmak üzere istisnasız her duygu beyinde üretilir, beyinde algılanır, beyinde sonlanır. Yani "aşk" dediğimiz şey, beyinde başlar ve beyinde biter. Beyinde olan bu süreçler diğer organları etkileyebilir; ancak yaşanan duyguların kendilerinin bu etkilenen organlarla (örneğin aşkın kalple, kaslarla, bağırsaklarla) hiçbir alakası yoktur.

"Kelebek misalidir aşk; anlamayana ömrü günlük, anlayana bir ömürlük."
- Nazım Hikmet Ran