• Leyla ile Mecnun dizisinden bir bölüm
    Jun 29 2024

    Gidenler bizden hep bir parça götürürler. O parçanın yerinde de derin izler kalır. Herkesin bir yara izi vardır insanlardan gizlemeye çalıştığı. Saklamak için çok uğraştığı bir yara izi. Herkesin bir yara izi vardır kimseye dokundurtmayacak kadar güzel olan. Baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlamanı sağlayacak bir yara izi. Bu izlerle yaşamaya alışırsın. Bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı, yaşamayı yeniden sevebilirsin ve bir gün elbet birileri o yara izlerine dokunur. Acında biraz olsun hafiflemeye başlar.

    Show more Show less
    1 min
  • Yak Sinemi Ateşlere Efgânıma Bakma / Yaman Dede
    Jun 29 2024

    Yaman Dede kimdir?
    Kayseri’inin Talas ilçesinde Rum esnaflardan iplik tüccarı Yuvan Efendi ile Afurani Hanımefendinin oğlu Diyamandi 1887 yılında dünyaya gelir. Henüz on aylık iken ailesi Kastamonu’ya göç eder. İlk tahsilini Rum Ortodoks Mektebinde yapan küçük Diyamandi,1121 de Kastamonu İdadisi(lise)ne girer. Yedi yıllık idadiyi birincilikle tamamlar. İdadide arkadaşları kendisine “Yamandî Molla” lakabını takarlar. Bir Rum çocuğuna neden molla lakabı takılmış?
    Bunların hepsi nternette var. Ama hayatının anlatıldığı Mustafa Özdamar'ın Yaman Dede kitabını da okuyabilirsiniz. İlginç bir kişilik...

    Show more Show less
    2 mins
  • Sulhi Ceylan - Neden?
    Jun 9 2024

    Bakışlarımda, küflenmiş bir fotoğraf alev alıyordu
    Yoruluyordum her sabah, sabaha şahit olmaktan

    Bilmiyorum, neden eskiyor aynı gün, giydiğim elbiseler
    Eve dönme takıntısı neden, rüya sona ermişken

    Rutubetli alev, mutlu ölüm, erdirici günah
    Vücudum hunharca kendime saldırıyor, neden

    Bir saat neyi ölçer, kendinden başka
    Kaç kapıdan geçmeli insan, doğduktan sonra

    Farkım yok kimseden, ben de bin bir parçayım
    Bir birin, bin parçasından biriyim, neden

    Kopsun artık başlar boyunlarından, oyun bitsin
    Çocuklar kocamış ihtiyarlara dönsün, sen de dön.

    İnsan ayrıla ayrıla, yürekler ağızda
    Omuzlar cılız tamam, dilin hükmü sorguda

    Her isim, müsemmayı neden tüketir, söylesin biri
    Kendi gölgemin dışına sıçradım, suçluyum, öldürün beni

    Sulhi Ceylan

    (Yedi İklim Dergisi, 408. Sayı)

    Show more Show less
    2 mins
  • Vahap Akbaş – Temâşâ
    Jun 9 2024

    Temâşâ

    Sisli bir resimdeydik seninle
    Kara trenler geçiyordu gözlerinden
    Kuş sürüleri geçiyordu figanla, eninle
    Ben o eski türküyü söylüyordum
    Söylüyor ve ağlıyordum

    Tahta çitleri / çok akasya ağaçları
    Ve az yolcusu olan bir istasyonda
    Sen trene doğru gidiyordun pervasız
    Ben yere elimdeki kırık dalla bir şeyler çiziyordum
    Çiziyor ve ağlıyordum

    Sükûtu öldüren bakışın
    Rayların ağıtı sonra acı, uzun
    Ve rüzgar ve dalgalar ve devrilen dağlar
    Vaveylası içimdeki öksüzün
    Mahşerdi / ben ince bir ıslık çalıyordum
    Çalıyor ve ağlıyordum

    Gittin gözlerini bıraktın bu divane âşığa
    Ki onda en zalim yanın mevzilenmişti
    Sanırsın oraya dönmüştü Hülagu leşkeri
    Azatlığa susadıkça belalı nazarından içiyordum
    İçiyor ve ölüyordum

    Sisli bir resimdeydik seninle
    Kara trenler geçiyordu gözlerinden
    Kuş sürüleri geçiyordu figanla, eninle
    Ben uzaktan / Sessiz gidişimi temaşa ediyordum
    Temaşa ediyor ve ağlıyordum

    A.Vahap AKBAŞ


    Şair ve yazar. Doğum: 2 Mayıs 1954, Batman – Ölüm: 15 Kasım 2014, Çorlu, Tekirdağ

    İlk yazısı 1978’te Hisar dergisinde yayımlanan Akbaş’ın şiir ve yazıları Türk Edebiyatı, Mavera, Kandil Çocuk, Yağmur, Ümran gibi dergilerde çıktı.

    “Efgan” adlı kitabı ile Türkiye Yazarlar Birliği 1982 Şiir Armağanı’nı, “Alevler ve Güller” ile Sedat Yenigün Roman Yarışması İkincilik Ödülünü, “Kuş Olsun Yüreğim” ile Türkiye Millî Kültür Vakfı ve Gökyüzü Yayınları Çocuk Şiirleri Yarışması Üçüncülük Armağanı’nı aldı.

    Show more Show less
    3 mins
  • ÖZLEM ÇAKMAKÇILAR
    Jun 1 2024

    Bir özlem Çakmakçılar klasiği

    Show more Show less
    4 mins
  • İMDAT KUNDAKÇI - GÖNÜL
    May 19 2024

    Gönül gel seninl'e muhabbet edelim

    Desem ahın'da vahın'da hiç bitmiyor

    Sırra kadem basıpta burdan gidelim

    Desem, ruhum gitsede ayak gitmiyor

    Neler çektim ben gönül, senin elinden

    Ne zaman anladın'ki benim halimden

    Tökezledim tut kaldır desem elimden

    Kime diyorum'ki sözüm para etmiyor

    Hiç'mi iyi günümüz olmadı'ki senin'le

    Hatırım'damı yok küsmüsün benim'le

    Eşek arısı soksun ne dedim'ki dilim'le

    Hep bi havalardasın sitemin bitmiyor

    Sır'daş bildim derdi'mi döktüm sana

    Kimim varki sen'den başka anlasana

    Sanki iki el olduk sırtını dönme bana

    Bir başıma koydun beni , ağır geliyor

    Yıl'lar yıl'ları kovaladı ömrüm'ü yedin

    Vallahi düşmanım gibisin, neler ettin

    Ulan bende vicdan olmasa sen bittin

    Sana neler söylesem dilim varmı'yor

    Gönül gel oturda şuraya bitir zulümü

    Vallahi birgün elimden olacak ölümü

    Aklım ermedi nesin sen yoksa delimi

    Hurdacı'ya ver kurtul diyom vermiyor

    Anladım ki senden bana dost olmaz

    Çok çektim sen'den, çok sır bilinmez

    Ömürler geldi geçti ikimizden olmaz

    Geçmişi silsek diyom zalım silmiyor

    🥀🥀🥀🥀. GÖNÜL. 🥀🥀🥀🥀

    ✍️ İ. KUNDAKCI

    Show more Show less
    4 mins
  • Göğe Bakma Durağı - Turgut Uyar
    May 16 2024

    ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar şu aranıp duran korkak ellerimi tut bu evleri atla bu evleri de bunları da göğe bakalım falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım inecek var deriz otobüs durur ineriz bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum hırsızlar polisler açlar toklar uyusun herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda beni bırak göğe bakalım senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor seni aldım bu sunturlu yere getirdim sayısız penceren vardı bir bir kapattım bana dönesin diye bir bir kapattım şimdi otobüs gelir biner gideriz dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç bir ellerin, bir ellerim yeter belleyelim yetsin seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat durma kendini hatırlat durma göğe bakalım turgut uyar #turgutuyar #göğebakmadurağı

    Show more Show less
    3 mins
  • Sen ve Ben - Abdurrahim Karakoç
    May 12 2024

    Gün değil, hafta değil, ay değil
    Beş sene, on sene sonra gelsen de
    Bu canım durdukça tende
    İyi bil
    Beklediğim sensin.

    Bazen bir demet gül alırım elime
    Bazen ıhlamur çiçeği
    Her şeyin doğrusu ve gerçeği
    Kokladığım sensin.

    Cebimde mektubun olmayabilir
    Ne çıkar fotoğrafın yoksa masamda
    Öğrenmek istersen eğer
    Gel, sevda iklimime gir
    Açılmamış gönül kasamda.
    Sakladığım sensin.

    Yağan yağmur duyar mı bilmem
    Topraktaki mutluluğu?
    Ve güneş vurunca topraktan yükselen buğu
    Doldursun diye
    Yerle gök arasındaki boşluğu
    En masum sevgiye
    Eklediğim sensin.

    Uykudayken, uyanıkken
    Uzakta ve yakında
    Sen olmasan da farkında
    Gidip gidip arada bir
    Yokladığım sensin.

    ABDURRHAİM KARAKOÇ

    Show more Show less
    2 mins