• toka bulut biblo

  • Mar 6 2024
  • Length: 4 mins
  • Podcast

  • Summary

  • Evin kapısını açıp da dışarı baktığım anda gözüme ilk çarpan şey gökyüzündeki bulutlar oldu. Her biri farklı şekillerde olan bu bulutlar büyüleyici gözüküyordu. Zaten bulutlar bana her zaman mucizevi gelmiştir. Herkesin zihin birikimine göre ayrı ayrı şekiller alırlar ve bitmek tükenmek bilmeyen romantik konuşmalara konu olurlar. Doğaya hayranlığımı kendime bir kere daha kanıtladıktan sonra yavaş adımlarla sokağın başına doğru yürümeye başladım. Her zaman neşeli insanların nefes aldığı bu kasabanın her karışını bilmenin verdiği huzurla yoluma devam ediyordum. Derken daha önce gözüme hiç çarpmayan bir dükkan dikkatimi çekti. Önünde kocaman bir kurşun asker heykelinin olduğu bu dükkan çok ilgimi çekmişti. Gerçi bana yılbaşını hatırlatan her şeye karşı ayrı bir zaafım olduğunu da söylemem gerek. Kurşun asker de bunlardan biriydi.Dersin başlamasına daha yeterli zamanımın olduğunu düşünüp kendimi dükkanın içine attım. İnanılması zor ama her yerde biblolar vardı. Tüm raflarının biblolarla dolu olduğu bu dükkan tarifi imkansız duygular yaşatmıştı daha ilk anda. Toz ve küf kokusu burnumun içini kaşırken kendimi rafların arasına bıraktım. Her bir adımda bu biblolara daha çok aşık olmuştum. Çünkü akla hayale gelmeyecek şekildelerdi. Fakat satın almak için tam anlamıyla birine vurulmayı bekliyordum.Derken rafın sonunda en altta duran bir melek biblosu gözüme takıldı. Diğerlerinin aksine gerçek saçları olan bu melek figürü çok hoşuma gitmişti. Elime alıp biraz daha incelemeye başladım. Saçının üstündeki taşlı toka detayı onu daha bir güzel hale getirmişti. Tam kararımı vermiş elimde yeni biblomla kasaya doğru giderken ufak bir ses duydum. “Hey sen.” Ne olduğunu anlamayıp etrafıma bakarken “Evet evet sen!” diye bir ses daha duydum. En sonunda inanamayarak elimdeki bibloya baktım.

    Gözlerini bana dikmiş bakarken korkudan neredeyse elimden düşürüyordum. “Dikkat etsene, şu an ölmek için o kadar yanlış bir gün ki.” dedi. “Bu nasıl olur?” diye sesli düşünürken biblo “maalesef hayat, senin atfettiğin olasılıkların çok ötesinde.” demekle yetindi. En sonunda kafamı toplayarak “Sen nesin böyle?” deyiverdim. O da “Yıllar yıllar önce sevdiğim bir adamın annesi tarafında bibloya dönüştürüldüm. Sevgilim beni hep meleğim diye sevdiği için bu çok ironikti aslında.

    Aradan 20 yıl geçti ve ben oradan oraya savruldum. En sonunda da yolum bu antikacıya düştü. Kendimi dükkanın en uç kısmına aldırdım ki kimse beni satın almasın. Çünkü hala onun beni gelip alacağı günün hayaliyle yaşıyorum. Şimdi lütfen beni yerime koy. Bari bu umudu elimden alma. Bir yabancının evinde kenara konulmuş önemsiz bir biblo olmak istemiyorum. Burada en azından bir gün onu görme ihtimalim var.” dedi. Böyle acıklı bir hikaye duymayı o kadar beklemiyordum ki cevap dahi veremeden onu yerine koydum.

    Kafam karışmış şekilde kendimi dükkandan dışarı attım. İyi insanlar, kötü insanlar, büyük aşklar ve acılar… Allak bullak olmuştum. Masalsı bir an yaşamanın verdiği garip bir hazla yoluma devam ettim. İstemsizce gökyüzüne baktım ve maviliklerin için bembeyaz, pofuduk bir meleğin bana baktığını gördüm. Bulutlar yine beni yanıltmamıştı.

    --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/alternatif-hayatlar/message
    Show more Show less
activate_primeday_promo_in_buybox_DT

What listeners say about toka bulut biblo

Average customer ratings

Reviews - Please select the tabs below to change the source of reviews.