• Conquering Fears and Capturing Moments: A Cappadocia Adventure

  • Jun 24 2024
  • Duración: 17 m
  • Podcast

Conquering Fears and Capturing Moments: A Cappadocia Adventure  Por  arte de portada

Conquering Fears and Capturing Moments: A Cappadocia Adventure

  • Resumen

  • Fluent Fiction - Turkish: Conquering Fears and Capturing Moments: A Cappadocia Adventure Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:fluentfiction.org/conquering-fears-and-capturing-moments-a-cappadocia-adventure Story Transcript:Tr: Deniz ve Ayla her yıl sabırsızlıkla bekledikleri Kapadokya yaz festivali için yola çıkmışlardı.En: Deniz and Ayla had set off for the Cappadocia summer festival, which they eagerly awaited every year.Tr: Deniz, maceraperest yapısı ve yüksekten korkmasına rağmen bu sefer farklı bir şey denemek istiyordu.En: Despite being adventurous and having a fear of heights, Deniz wanted to try something different this time.Tr: Ayla ise yeni maceraları fotoğraf blogunda paylaşmak için sabırsızlanıyordu.En: Ayla, on the other hand, was excited to share new adventures on her photo blog.Tr: Sabahın erken saatlerinde Göreme vadisindeki peribacalarının arasında sıcak hava balonlarının rengarenk görüntüsü herkesi büyülüyordu.En: Early in the morning, the colorful sight of hot air balloons among the fairy chimneys in the Göreme Valley was enchanting everyone.Tr: Güneşin ilk ışıkları, vadiyi altın sarısı bir örtüyle kaplamıştı.En: The first rays of the sun covered the valley with a golden blanket.Tr: "Deniz, hazır mısın?"En: "Deniz, are you ready?"Tr: dedi Ayla heyecanla.En: Ayla said excitedly.Tr: Deniz, derin bir nefes alarak yavaşça başını salladı.En: Deniz took a deep breath and slowly nodded.Tr: "Hazırım.En: "I'm ready.Tr: Bu korkuyu yenmek zorundayım."En: I have to conquer this fear."Tr: Balona bindiklerinde Ayla’nın kamerası birden yere düştü ve lensi çatladı.En: When they got into the balloon, Ayla's camera suddenly fell to the ground, and the lens cracked.Tr: Ayla’nın yüzü bir an için üzüntüyle doldu, ama sonra Deniz’in yanına dönüp gülümsedi.En: Ayla's face filled with sadness for a moment, but then she turned to Deniz and smiled.Tr: "Bu anı telefonumla yakalarım.En: "I'll capture this moment with my phone.Tr: Her şey yolunda olacak."En: Everything will be fine."Tr: Balon yavaşça havalandığında Deniz’in kalbi hızla atmaya başladı.En: As the balloon slowly ascended, Deniz's heart began to beat rapidly.Tr: Aşağıdaki peri bacaları ve geniş vadi manzarası büyüleyiciydi.En: The view of the fairy chimneys and the vast valley below was mesmerizing.Tr: Ancak, yükseklik arttıkça Deniz’in eli titremeye başladı.En: However, as they climbed higher, Deniz's hand started to tremble.Tr: "Ayla, çok yüksek oluyoruz," dedi kaygıyla.En: "Ayla, we're getting too high," he said anxiously.Tr: Ayla, Deniz’in elini tuttu.En: Ayla held Deniz's hand.Tr: "Deniz, derin nefes al.En: "Deniz, take a deep breath.Tr: Buradayım.En: I'm here.Tr: Her şey yolunda."En: Everything is fine."Tr: Yükseklik arttıkça Deniz’in kaygısı da artıyordu.En: As the height increased, so did Deniz's anxiety.Tr: En üst noktaya ulaştıklarında Deniz bir an için panikledi.En: When they reached the highest point, Deniz panicked for a moment.Tr: Nefesi hızlandı, kalbi daha da hızla atmaya başladı.En: His breath quickened, and his heart started beating even faster.Tr: "Ayla, ben yapamıyorum," dedi titreyen bir sesle.En: "Ayla, I can't do this," he said in a trembling voice.Tr: Ayla, Deniz’in omzuna dokundu ve gözlerinin içine baktı.En: Ayla touched Deniz's shoulder and looked into his eyes.Tr: "Deniz, gözlerini kapat ve derin nefes al.En: "Deniz, close your eyes and take a deep breath.Tr: Biz buradayız.En: We are here.Tr: Manzarayı düşün.En: Think about the view.Tr: Bu anı birlikte yaşıyoruz."En: We are living this moment together."Tr: Deniz, derin nefesler almaya başladı.En: Deniz began to take deep breaths.Tr: Yavaşça rahatladı.En: He slowly relaxed.Tr: Ayla, telefonunu çıkarıp birkaç fotoğraf çekmeye başladı.En: Ayla took out her phone and started taking a few photos.Tr: "Bak Deniz, ne harika bir manzara!"En: "Look, Deniz, what a wonderful view!"Tr: dedi ayla.En: Ayla said.Tr: Deniz, gözlerini açtı ve çevresine baktı.En: Deniz opened his eyes and looked around.Tr: Renkli balonlar gökyüzünde süzülüyordu.En: Colorful balloons were drifting in the sky.Tr: "Evet," dedi Deniz, "Gerçekten de çok güzel."En: "Yes," Deniz said, "It really is beautiful."Tr: Balon yere indiğinde Deniz derin bir nefes aldı.En: When the balloon landed, Deniz took a deep breath.Tr: "Ben başardım," dedi.En: "I did it," he said.Tr: Ayla da mutlu bir şekilde, "Evet, başardın.En: Ayla, happily, added, "Yes, you did.Tr: Hem de harika anılar kazandık."En: And we made wonderful memories."Tr: Deniz, korkularla yüzleşmenin değerini anladı.En: Deniz realized the value of facing his fears.Tr: Ayla ise başarısızlıklara karşı esnek olmayı öğrendi.En: Ayla learned to be flexible in the face of setbacks.Tr: İkisi de o gün, hayatlarının en unutulmaz anılarından...
    Más Menos
activate_primeday_promo_in_buybox_DT

Lo que los oyentes dicen sobre Conquering Fears and Capturing Moments: A Cappadocia Adventure

Calificaciones medias de los clientes

Reseñas - Selecciona las pestañas a continuación para cambiar el origen de las reseñas.